Bugün sabah erken kalıkıp hazırlandım, ve evden çıktım,
Önce Foça gezisinden beri araçtan ayırmadığım atelaj halinde otoparkta duran karavanı araçtan ayırdım,
Sabitleme ayaklarını indirip karavanı takoza aldım, Önden krikoyu vurup biraz kaldırdım ki lastiklerdeki yük azalsın,
Bu şekilde yük ayaklara ve öndeki kılavuz tekere biniyor ve karavanın yerinden hareket ettirilmesi zorlaşıyor,
Sonra arabayı alıp alışverişe gittim, Koçtaş’tan tavanın kaplanması için lambri, bir hazır branda biraz silikon,
Karavanın içindeki kendi lambasını sökeceğim için bir bataryalı ledli kamp lambası, biraz da ev için bir şeyler aldım,
Ger geldiğimde zaten saat öğleden sonra 14:00 olmuştu, Havanın kararmasına yaklaşık 2,5 saat olmasına rağmen bugün bir başlangıç yapmak istedim,
Öncesinde karavanda bir kahve keyfi yapmayı ihmal etmedim. Bugün karavanın içindeyken yağmur çok kısa aralıklar vererek sürekli yağdı,
Her zamanki gibi mumlu ısıtıcımı kullandım. Bunun gücü içersini özellikle de havalandırma açıkken tam olarak ısıtamıyor ama hasta olmayı engelleyen elektriksiz son derece ucuz ve basit bir çözüm. Ancak biraz riskli, Karavanın içinde açık halde altı tane mum alevi yanarken çok dikkatli davranmak gerekiyor. Ama eğer bu yöntemi bulmamış olsaydım soğuk hava beni çok kısa bir sürede hasta ederdi.
Sonra tavan kaplamasına başladım, Tavan için lambrileri uygun ölçüde testere ile kesip, kıvrılması gereken yerleri dikkatlice kıvırarak yerine monte etmeye başladım, Bugün ancak sağdan iki tanesini yapabildim. Şansım yaver giderse belki birkaç günde bu işi bitirebilirim sonuçta tavana başlamış oldum,
Son olarak bırakmadan önce bir kahve molası daha verdim.
Ve işte bu cumartesi de böyle geçti.. Hava daha da soğuyacak, Ne olursa olsun durmak yok..
Altıteker maceralarımız... 